11 Şubat 2013 Pazartesi

yayla çorbası

     Rabbimin Adıyla Başlarım...
 
çocukluğumdan buyana en sevdiğim çorbadır yayla çorbası...eskiden annem yapardı yayla çorbasını.annemin elinden bir çorba içmeyi çok özledim... :( annemi özledim galiba... neyse tarifimize buyrun;


 

malzemeler (6 kişilik)

  • yarım su bardağı pirinç
  • 1 su bardağı(3 kepçe) yoğurt
  • 3 silme yemek kaşığı un
  • tereyağı,nane,karabiber
  • yeteri miktarda su

yapılışı

  • pirinci yıkayıp tencereye aldım.
  • üzerini geçecek kadar suyla birlikte haşladım
  • bu arada bir kasede un ve yoğurdu çırptım,üzerine 6-7 su bardağı su ekledim karıştırdım
  • haşlanmış pirincin suyundan bir kepçe kadar alıp yoğurda karıştırdım(kesilmemesi için)
  • yavaş yavaş yoğurtlu karışımı tencereye eklerken bir yandan sürekli karıştırdım
  • çorbayı kaynayana kadar karıştırmaya devam ettim ki çorbam kesilmesin
  • kaynadıktan sonra 5-7 dk kadar  daha kaynattım,tuzunu ekleyip kapattım ocağın altını
  • tereyağını kızdırıp nane ve karabiber ekledim.
  • son olarak tereyağını çorbanın üzerine döktüğümdeki cosss sesiyle iştahım kabardı :)
afiyet olsun,bereketiniz ve şükrünüz bol olsun....



4 Şubat 2013 Pazartesi

yoğurtlu kalp patates






kalp patatesler....uzun zaman önce arkadaşlarıma hazırladığım masada yerini almıştı.yapımı oldukça basit ama masada gösterişli durduğuna inandığım için sizlerle paylaşmak istedim...

 

malzemeler

 

4 adet haşlanmış patates

tuz,karabiber

 

üzeri için;

sarımsaklı yoğurt

tereyağı,pul biber

 

nasıl yaptım

 

haşlanmış patatese tuz ve karabiber ekleyip elimle ezdim.silikon kalp şeklindeki kalıpların içine paylaştırdım.

patatesleri dolaba kaldırdım.hemen donsun isterseniz dondurucuya koyabilirsiniz.ben öyle yapmıştım.

sarımsaklı yoğurdu hazırladım.servis etmeden önce dolaptan çıkardığım patatesi kalıplardan çıkardım

üzerine sarımsaklı yoğurt döktüm ve tereyağında kızdırdığım pul biberi döktüm.afiyet olsun.



29 Ocak 2013 Salı

tavuklu brokoli çorbası



"Ey iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların hoş ve temiz olanlarından yiyin ve Allah'a şükredin, eğer yalnız O'na kulluk ediyorsanız..."



 selamun aleyküm dostlar... size kış için çok güzel ve faydalı bir çorba tarifi vermek istiyorum;brokoli çorbası.brokoli çiğ olarak tüketildiğinde C vitamini çok fazla olan bir sebze ama biz çiğ olarak pek sevmiyoruz,çok az miktarda salatalara koyuyorum bazen ama en güzel hali bu çorba bana göre.tariften önce size brokolinin faydalarından bahsetmek istiyorum;



brokolinin yararları

* Brokoli, Kemik erimesine, meme, prostat, bağırsak, akciğer kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur.
* A vitamini, C vitamini, D vitamini, K vitamini, E vitamini, demir, bakır, potasyum ve kalsiyum mineralleri açısından zengindir.
* İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemini güçlendirir.
* Göğüs kanseri riskini azaltan “indo” adlı etken madde içerir. İndol, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engeller.
* Kansere karşı savaşan bir çok etken maddeyi yapısında bulundurmaktadır. Bedeni kanser tehlikesine karşı korur.
* Kalp hastalıklarına yakalanma, kalp krizi geçirme ve katarakt hastalığına yakalanma gibi riskleri en aza indirger.
* Prostat kanseri riskini azaltmaktadır.
* Bağırsak kanserini önleyici niteliktedir.
* Kadınlarda meme kanserini önleyici niteliktedir.
* Antioksidan etkiye sahiptir.
* Vücudun hormon dengesini ayarlamaya yardımcı olmaktadır.

bal kabağı tatlısı

 

 


"Allahım! Senin helal rızıklarınla beni haramdan koru ve lütfunla senden başkasına muhtaç kılma
(Tirmizi)"


27 Temmuz 2012 Cuma

muhallebili kadayıf tatlısı :)





        bismillahirrahmanirrahim

Allah'a şükür ramazan ayı ne kadar bereketli ve huzurlu geçiyor değil mi :) rabbim oruçlarımızı kabul eylesin inş,kolaylıklar versin zor şartlarda oruçlarını tutmaya çalışanlara inş...

 

lezzetli ve hafif bir tatlı tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle...tatlıyı yaptığım akşam misafirlerimin  neredeyse hepsine 2.dilimlerini vermiştim ve onların beğenmiş olması tabi ki beni mutlu eder ;)

 

15 Temmuz 2012 Pazar

fiyonk/kelebek tatlı :)





hamur için;

1 yumurta
3 çorba kaşığı yoğurt
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay kaşığı kabartma tozu
un

 

kızartmak için sıvıyağ


şerbeti için;

2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su


yapılışı;

 

en başta şerbetimizi yapıp bir kenara alalım.hamuru yoğuralım.tezgahta açalım.bu arada yağın altını açalım ısınmaya başlasın.açtığımız hamurdan dikdörtgenler kesip ortasını elimizle sıktıralım fiyonk ya da kelebek şekli verelim.kızgın yağa atalım.kızarınca alıp soğuk ya da ılık şerbetin içine alalım...ve bu kadaaar tatlımız hazııır :) afiyet olsun efendim.yapması yemesinden bile kolay olduğu için çabucak oluveriyor... :)

9 Temmuz 2012 Pazartesi

mantı




bismillahirrahmanirrahim...

 

uzuuuuuunnn aradan sonra tekrar selamın aleyküm dostlar :) dostlar diyorum çünkü biliyorum beni dostu kabul eden ve edecek olan dostlarım daha da olacak inş...
sınavlarımı atlattım çok şükür okulumu başarılı bir şekilde bitirdim ve evde ders çalışmaktan kurtuldum...gerçi kpss ye çalışmaya çalışıyorum şu sıralar ama okul gb zorunlu gelmiyor çalışmak...


 bu ders çalışma serüveninde ve  öncesinde biriken o kadar çok tarifim var ki üzerimdeki bu tembelliği atıp:(  paylaşmaya çalışıcam inşallah...
uzun zaman önce yaptığım mantıyı paylaşmak istiyorum sizlerle.açıkçası ne kadar un ne kadar su koymuştum hatırlamıyorum ama miktar tercihi size kaldığı için çok da önemli değil diye düşünüyorum...tarifim şöyle;

4 Haziran 2012 Pazartesi

UN KURABİYESİ...

* PORTAKALLI UN KURABİYESİ *


malzemeler

2  yemek kaşığı tarçın(1 kaşık üzeri için)
4  yemek kaşığı pudraşekeri(1 kaşık üzeri için)
1  adet portakal kabuğu rendesi
150  Gr  tereyağı

Püf Noktası: unu azar azar eklemek önemlidir.dağılmayan,kuru olmayan bir hamur oluyor.

Hazırlanışı

oda sıcaklığında yumuşamış yağımzın üzerine şekeri koyup karıştırdıktan sonra portakal kabuğu rendesi,tarçını da ekleyelim. unu azar azar koyup yumuşak bir hamur hazırlıyoruz.ele yapışmayacak kıvama gelmesi yeterlidir.istediğimiz şekli verip 180 derece fırında hafif pembeleşene kadar pişiriyoruz.afiyet olsun :)
 



* MARGARİNİN ZARARLARI ! *





Haber, tereyağı üzerine; bir üniversite öğrencisi , bitirme tezi ödevi olarak bir margarin fabrikasında staj yapmakla görevlendirilmiş. Gerisini onun kaleminden okuyalım:
"Diploma tezimi Türkiye’nin ünlü bir margarin fabrikasında hazırladım. Adam gibi kokusuzlaştırılmış ve arıtılmış sıvı pamuk çekirdeği yağını "hidrojene” ederek doyurmanın ve de vücut ısısına son derece tehlikeli şekilde yaklaştırmanın akla uygun olduğunu ne ben çözebildim, ne de bu konuda benden çok daha bu konuyu bilmesi gerekenlere tüm uğraşmalarıma rağmen çözdürebildim.
Stajımı ve tezimi başarıyla bitirdim, hocama teslim ettim. O gün bugündür ağzıma margarin koymamaya kesin karar verdim ve uyguluyorum. Margarin ambalajlarına, kesinlikle sigara ambalajlarına getirilen zorunluluk getirilmelidir. "Margarin sağlığa çok zararlıdır” diye yazılmalıdır.
Margarin, vücudumuzdaki toplam uzunluğu 100 km. olan insan damar yollarının katilidir. Margarin ve Tereyağı arasındaki farkı biliyor musunuz? Harvard Tıp Fakültesi’nin çalışmasına göre tereyağı ile karşılaştırılınca margarin yemek, kadınlarda kalp hastalığına yakalanma olasılığını artırıyor.
Tereyağı yemek ise yiyeceklerdeki diğer besin öğelerinin emilimini artırıyor. Tereyağının besinsel değeri yüksek olmasına rağmen margarinin çok düşüktür. Çünkü katkılıdır. Tereyağı margarinden çok daha lezzetlidir ve diğer yiyeceklerdeki tatları zenginleştirir. Tereyağı yüzyıllardır bilindiği halde margarin 100 yıldan az bir süredir yapılmaktadır.
Ve şimdi margarinin ne olduğuna gelelim: Yağ asitleri çok yüksektir, koroner kalp hastalığı riskini 3 kat arttırır. Toplam kolesterolü ve LDL’yi yani kötü kolesterolü yükseltir, HDL’yi, yani iyi kolesterolü düşürür, kanser riskini beş katına çıkarır, anne sütünün kalitesini düşürür, bağışıklık sistemini zayıflatır ve insülin (kandaki şeker oranını düzenleyen hormon) tepkisini düşürür.
İşte en ilginç kısmı ise, margarin plastikten yalnızca 1 molekül farklıdır. İşte bu gerçek beni hayatım boyunca bir daha margarin ve diğer hidrojene yiyecekleri yemekten alıkoymuştur. Hidrojene demek moleküler yapısına hidrojen eklenmiş demektir. Kendiniz de deneyebilirsiniz: Bir paket margarini alın ve gölge bir yere koyun.



İki gün içinde şunları gözlemleyeceksiniz: Üzerinde bir tane bile sinek yok! Bu size bir şeyler anlatmalı. Çürümemiş ve kötü kokmamıştır, çünkü hemen hemen hiçbir besin değeri yoktur ve üzerinde hiçbir şey gelişmez.
Hatta mikro organizmalar bile yerleşmez. Neden? Çünkü nerdeyse plastiktir. Evdeki plastik kablonuzu eritip de tostunuza sürer misiniz? İsterseniz sürmeye devam edin ama en azından gelecek nesillere, çocuklarınıza bu vicdansızlığı yapmayın.”
Alıntıdır...